Bayramlar, sadece takvim yapraklarından eksilen günler değil; hatıraların tazelendiği, sevginin paylaşıldığı, eskimeyen değerlerin yeniden canlandığı zamanlardır. Tıpkı sinema ve televizyon gibi… Bu hafta, Ramazan Bayramı ruhuna uygun iki yapımı sizinle paylaşmak istiyorum. Bayramın neşesini, huzurunu ve insana dair güzel duyguları en iyi anlatan yapımlardan biri nostaljik bir dizi, diğeri ise manevi derinliğiyle iz bırakacak bir film.
“Süper Baba” (1993-1997)
Bayram sabahlarını düşünün… Aile büyüklerinin elini öpmek, mahallede çocukların neşeyle dolaşması, samimi sohbetler… İşte Süper Baba, tam da bu sıcaklığı yansıtan, izleyen herkesin yüreğinde nostaljik bir iz bırakan, unutulmaz bir diziydi. Süper baba 30 yaş üstü izleyicilerin çok yakından bildiği ve istifade edebildiği bir yapım. Ancak Z kuşağının adını sürekli duyduğu ama gözden kaçırdığını düşündüğüm bir dizi.
1990’ların efsane yapımlarından biri olan Süper Baba, bayramların en çok eksikliğini hissettiğimiz yanlarını, samimiyeti, mahalle kültürünü ve aile bağlarını hatırlatıyor. Şevket Altuğ’un canlandırdığı Fikret (Fiko), üç çocuğunu en iyi şekilde yetiştirmeye çalışan bir babadır. O, sadece çocuklarının değil, mahallenin de babası gibidir. Dizi, sevginin, dostluğun ve dayanışmanın değerini anlatırken, bayramların en güzel yanını—bir arada olabilmeyi—derinden hissettiriyor.
Bir bayram sabahı Süper Baba’nın o eski bölümlerinden birini açıp izlemek, tıpkı ailecek kahvaltıya oturmak gibi sıcak bir his uyandırabilir.
“Bab’Aziz” (2005)
Bayram yalnızca bir kutlama değil, aynı zamanda manevi bir yolculuk, içsel bir keşif ve insan olmanın anlamını kavrama anıdır. Bab’Aziz, işte tam da bu duyguları izleyiciye geçirerek bayramın derin anlamını hatırlatan bir film. Bilenlerin yeniden izlemekten bıkmadığı, sadece adını duyup henüz izlemeyenlerinse çok şey kaybettiği bir başyapıt.
Tunuslu yönetmen Nacer Khemir, bu filmde kör bir derviş olan Bab’Aziz’in torunuyla birlikte çölde yaptığı yolculuğu anlatıyor. Yol boyunca karşılaştıkları insanlar, farklı hikâyeler, aşk ve bilgelik dolu anılar, bizi kendi iç yolculuğumuza çıkarıyor. Film, paylaşmanın, sabrın ve sevginin en güzel halini yansıtarak bayramın özüne dokunuyor.
Bayramın Anlamını Sinema ile Hatırlamak…
Bayram, sadece şeker dağıtmak ve güzel sofralar kurmak değil; birlikteliğin kıymetini bilmek ve sevdiklerimizle geçmişi paylaşmak demektir. Süper Baba, o eski bayramları hatırlatırken, Bab’Aziz bizi bayramın manevi anlamını düşünmeye sevk ediyor.
Bu bayramda, belki de hep birlikte bu iki yapımı izleyip paylaşmanın ve hatıraların kıymetini bir kez daha anımsayabiliriz. Ne de olsa bayramlar, en güzel filmler gibi iz bırakan anlardır.
Hayırlı bayramlar!