"Dilce susup
bedence konuşulan bir çağda
biliyorum kolay anlaşılmayacak
kanatları kara fücur çiçekleri açmış olan dünyanın
yanık yağda boğulan yapıların arasında
delirmek hakkını elde bulundurmak"
Bugünkü yazıya İsmet Özel’in bu çok sevdiğim şiiri ile başlamak istedim.
Ne zaman bir arayışa girsem pek çok kez İsmet Özel‘in şiirlerinde buldum kendimi. Eminim birçoğunuz da benim gibi hayatın yoğun telaşına bazen İsmet Özel şiirleriyle mola veriyorsunuz.
Dün, birçoğumuz gibi İsmet Özel’in satırlarına sarılan; sevgisini her fırsatta, her konuşmasında hatta aldığı ödül törenlerinde bile vurgulayan çok değerli bir ismi, Osman Sınav’ı kaybettik.
Osman Sınav belki de insanı anlayabilmeyi İsmet Özel’in şiirlerinde buldu ve şüphesiz onun kişiliğinin oluşmasında bu şiirlerin yadsınamaz bir yeri oldu.
Osman Sınav üzerine saatlerce konuşabiliriz ama ne söylersek söyleyelim onun kaleminin ve yönetmenliğinin hakkını veremeyiz.
Kurtlar Vadisi, Ekmek Teknesi, Süper Baba gibi Türk televizyon tarihine damga vurmuş dizilerin yönetmeni Osman Sınav, geride dev eserler bırakarak aramızdan ayrıldı.
Hayatımıza kattığı onlarca karakteri geride bırakarak bir süredir mücadele ettiği kansere yenik düştü.
Hasan Kaçan’ı Heredot Cevdet’i oynamaya ikna eden, Süper Baba’yı evimizin baş köşesine oturtan Osman Sınav’dan başkası olamazdı elbette.
Bugün hala milyonlar tarafından izlenen Türk kült dizi Kurtlar Vadisi’ni ondan başka kimse bu kadar iyi taşıyamazdı.
Hem sinemada hem de televizyonda bu topluma özgü kurgusal karakterler üreten ve bunun kapılarını açan yönetmenlerden biriydi Osman Sınav.
Üstelik sadece öncü metinler değil aynı zamanda sinema ve televizyonda devasa işlere imza atarak kendinden sonraki genç sinemacılara da ilham kaynağı oldu.
Üstelik şöyle bir baktım; her nesilden bir paylaşım gördüm Osman Sınav ile ilgili. Çünkü hepimiz biraz kendimizi bulduk onun yarattığı karakterlerde.
Dünden bugünlere ışık tutan, döneminin çok ötesinde onlarca dizi artık hem öksüz hem de yetim…
Nur içinde yat Osman Sınav…
SIFIR ATIK GÜCÜ ADINA
Yakın zamanda Sayın Emine Erdoğan Hanımefendi, sıfır atık ile ilgili yaptığı çalışmaları anlatmak üzere Birleşmiş Milletler kürsüsünde olacak.
Ben de çok önceden akredite olduğum bu programda gözlemlerimi size yerinden aktaracağım. Öncesinde bu konu üzerinde gelin biraz sohbet edelim.
Biliyorsunuz Sayın Emine Erdoğan, çok uzun yıllardır geri dönüşüm üzerine önemli çalışmalar yürütüyor.
Bugün pek çok farklı kurum ve kuruluş, geri dönüşüm alanında öncü rol üstlenen Emine Erdoğan’ın başlatmış olduğu ‘sıfır atık’ vizyonuyla hareket ediyor.
Üstelik Emine Erdoğan'ın himayelerinde 2017'de başlatılan, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı koordinesinde yürütülen "Sıfır Atık Projesi” sayesinde geri kazanım oranımız yüzde 50’lere yaklaşmak üzere.
İklim krizinin etkilerini her geçen gün doğrudan artarak hissettiğimiz bu dönemde Sayın Erdoğan’ın elini taşın altına koyarak binlerce insanı örgütlemesi ve toplumda bu bilinci yeşertmesi hakikaten takdire şayan.
Doğal kaynaklar üzerindeki baskının her geçen gün arttığı dünyada Emine Erdoğan’ın tohumlarını attığı sürdürülebilirliği hep birlikte filizlendirmeliyiz.
Dünyaya zarar veren tek popülasyonun insanoğlu olduğunu düşünürsek sürdürülebilirlik konusunda hepimize çok şey düşüyor. Yakın zamanda bu bilincin daha da yeşermesi ümidiyle
Kalın sağlıcakla…
