AK Parti’de siyaset yapan isimlerin muhalif medyaya demeç verip yine muhalif mecralarda haber olmaları son yıllarda çok popüler oldu.
Parti içi görüş ayrılıkları ya da eleştiriler artık ya muhalif medyada ya da siyasilerin edilgen sosyal medya paylaşımlarında.
Kimse kusura bakmasın, kitabın ortasından konuşacağım.
Bugün AK Parti’de siyaset yapan isimlerin çok büyük bir kısmı AK Parti ile var olmuş siyasetçiler. Parti rozetlerini çıkarıp, Recep Tayyip Erdoğan’ın gölgesinden çıktıkları an halktaki karşılıklarını dahi tartışabiliriz.
Hal böyle olunca, parti içi anlaşmazlıkların, görüş ayrılıklarının hatta ve hatta toplantılarda yaşanan tartışmaların muhalif medyaya sızdırılmasının anlamı ne olabilir?
Ulu orta sosyal medya paylaşımları yaparak siyasi rakiplerinizin avuçlarını ovuşturmanızın manası ne olabilir?
Eğer bir eleştiriniz varsa ki mutlaka vardır, omuz omuza siyaset yaptığınız isimlerle bir şekilde aracı kullanarak, farklı yollar deneyerek iletişim kurmak zor olmasa gerek?
Ya da bu şekilde “Muhalif” medyaya sızdırmalarla, sosyal medya paylaşımlarıyla rakiplerinizi koz vermeye devam edin.
Tercih sizin…
CHP DOĞRU OLANI YAPTI
Dün TBMM’nin yeni yasama yılı açılışı vardı. Açılış oturumuna Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın katılması adet olduğu üzere bekleniyordu.
Bekleniyordu da bu beklenti her yıl olduğu gibi bir tartışmayı da beraberinde getirdi.
CHP’li Milletvekilleri Sn Erdoğan salona girdiğinde ayağa kalkacaklar mıydı? Biliyorsunuz artık bu bir siyasi tavır koyma eylemi olarak kullanılıyor.
Yanlış bilmiyorsam da bu protesto türünü demokrasi tarihimizde ilk uygulayan Demokrat Parti’li mebuslar olmuştu.
Şahsi fikrimdir siyaseten kazancı olmayan aksine kaybettiren bir protesto yoluydu bu.
Neden mi?
Çok basit…
Cumhurbaşkanlığı makamı halkın gözünde daima korunması gereken bir makam olarak yer almıştır.
Makamı temsil eden isme yapılan her hareket makama yapılmış saygısızlık olarak algılanır bizde.
Doğru mudur? Yanlış diyemeyiz..
Büyüğe saygı Anadolu’nun örfünde vardır, adetinde vardır. Aile büyüğü de saygı görür bulunulan ortamın yaşça en büyüğü de…
E devletin en büyüğü de Cumhurbaşkanı.
Türkiye’yi defalarca karış karış gezmiş birisi olarak sonsuz inancımla söylüyorum ki CHP’nin bu zamana kadar yapmış olduğu oturma eyleminin halkın gözünde zerre değeri yoktu.
14 yıllık Kılıçdaroğlu döneminin ardından ilk kez bir yasama yılına Özgür Özel’in genel başkanlığında katılan CHP yıllardır süren bu protestoyu sonlandırdı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan salona girdiğinde ayağa kalktı.
CHP’deki bu değişim yumuşama mıdır, siyasi strateji midir bunu da bir gün uzun uzun tartışırız ancak ben CHP’nin tavır değişikliğinin doğru olduğunu düşünüyorum..
TEBRİKLER TİMSAHLAR YOLUNUZ SÜPER LİG OLSUN
Futbol hafta sonlarımızın olmazsa olmazı.
E biz çocukluğunda mahalle aralarında yırtık ayakkabı, patlak top ile gecelere kadar futbol oynamış nesiliz nasıl olmasın…
Denk geldiğim sürece TV’de bir futbol müsabakası varsa muhakkak açarım.
Ancak son zamanlarda özellikle futbol şehri dediğimiz bazı illerin takımlarını boş tribünlere oynarken görmek inanın seyir zevkimizi elimizden alıyor.
Futboldaki seyirci konusunu da futbolun çınarı spor kulüplerinin hallerini de bir gün muhakkak detaylıca yazacağım.
Ancak bugün muhteşem Bursaspor taraftarına bir tebrik iletmek istiyorum.
Dünyada kaç tane örneği vardır bilmiyorum ama Bursaspor maçlarını 40 bin kişiye oynuyor!
E ne var bunda Adem demeyin!
Bursaspor 3. Lig’de…
Süper Lig’de bazen 3-4 maçın toplam seyircisi bu rakamı göremezken Bursaspor tek başına 40 bin taraftarı 3.Lig maçına çekmeyi başarıyor.
Bunda takımın efsanesi Batalla’nın teknik direktör olarak takıma dönmesinin etkisi muhakkak vardır o ayrı konu.
Ama ne olursa olsun ben vefakar Bursaspor taraftarını ayakta alkışlıyorum.
Umarım en kısa sürede Bursaspor’u, Süper Lig’in 5. Şampiyonu olan takımı, Türk futbolunun lokomotif illerinden Bursa’yı yeniden Süper Lig’de görmek görürüz.
Haydi Timsahlar bu sene 2. takımım sizsiniz…
