AK Parti'de değişimin şifreleri!

Anketleri sıkı takip eden biriyim. Türkiye’nin önde gelen anket firmalarının bazılarının sahiplerini de tanır, sohbet ederim.

Elbette siyasi anket sonuçlarını da konuşuyoruz…

Anketlerden ziyade, lokantalarda, yol kenarı tesislerde, bazen de geçerken uğradığım kahvehanelerde insanlarla sohbet ediyorum.

Benim şahsi izlenimime dayanan anket sonucu, şu an Türkiye’nin açık ara birinci partisi kararsızlar!

Evet CHP, 23 yıllık AK Parti döneminde ilk kez iktidar partisinin önünde yer alıyor ancak bu CHP’yi birinci parti yapmaya yetmiyor. Kararsızlar yarın seçim olsa iktidardalar…

Bu durum öyle basit, “Su akar yolunu bulur” kabilinden bir durum değil.

Sabah akşam TV kanallarında suya yazı yazan programların biraz toplumu okuması, toplumun ihtiyaçlarını konuşması, ve nasıl olur da yüzden fazla siyasi partisi olan bir ülkenin hala en büyük partisinin kararsızlar olduğunu tartışması gerektiğini düşünüyorum.

Sanırım siyaset tıkandı. Siyasetçiler yıprandı. Söylemler karşılıksız kaldı.

Hem siyasi hem de sosyolojik bu etki tepki durumu, enine boyuna ele alınması gereken bir olgu.

Peki 31 Mart 2024’e kadar girdiği her seçimden birinci parti olarak çıkan AK Parti, neden bugün düşüşe geçti?

Ekonomi ilk akla gelen cevap.

Tek başına yeterli mi?

Bana sorarsanız hayır!

Adalete ve devlet kurumlarına olan güvenin sarsılmasını, toplumsal yozlaşmayı, nepotizmi, ayrıcalıklı kesimleri, ve sosyal medyada sürekli toplumsal sinir uçlarını kaşıyan sözde Erdoğan taraftarlarını görmezden gelirsek ve sorunu salt ekonomiye indirirsek AK Parti’yi daha nice 31 Mart’lar bekler.

Ama birkaç haftadır konuştuğum AK Partililer ve Külliye’den bazı isimler Sn Erdoğan’ın her şeyin farkında olduğunu, toplumun taleplerini görmezden gelmeyeceğini ve özellikle parti içerisinde ve kabinede bazı dokunuşlar yaparak değişimin ilk adımını atacağını söylüyorlar.

Kaldı ki Sn Erdoğan da geçtiğimiz haftalarda, kabinede ve partide değişikliklerin kapıda olduğunu dile getirmişti.

Bana kalırsa ABD seçimlerinin akabinde AK Parti’de değişim için düğmeye basılacak.

Sn Erdoğan bir siyasi deha.

Kendi oyu, partisinin oyunun çok çok önünde bir lider.

Halktan ve halkın dilini konuşan bir Karadenizli.

Bakın göreceksiniz AK Parti, 2025 yılında yine Türkiye’nin birinci partisi olacak.

Yazının başında bahsettiğim siyasetin tıkanması durumu var ya işte onu aşacak tek lider olarak şu an yine Sn Erdoğan öne çıkıyor.

Dillere pelesenk olmuş seçim sloganında da söylediği gibi…

“Yaparsa AK Parti Yapar”

Ne Çakarlı Araçmış Arkadaş!

Çözülmedi, çözülemiyor ve korkarım ki bu çakarlı araç meselesi çözülemeyecek.

Hadi Passat, Skoda, A8,  S seri Mercedes falan bunları anladık da

Mesela sivil Porsche’ye binen çakarlı kişi kim?

BMW 5’e binen çakarlı kim?

Honda’ya binen çakarlı kim?

Yani artık bu konudaki arsızlık öyle bir seviyeye geldi ki spor araçlara dahi kimse çekinmeden çakar taktırıyor.

Ben buradan söyleyeyim; AK Parti’nin bu meseleyi çözmesi lazım.

Çünkü kim nerede çakarlı araç görürse görsün ilk aklına gelen “AK Partili birinin yakını” düşüncesi.

Siyaset algılarla da mücadele işidir. AK Parti’nin bu konuda da net bir sınav vermesi gerekiyor.

Gündeme Dair Kısa Kısa…

• FETÖ elebaşının ölümü: Hala gündemde. Türk basını da bu süreçte iyi bir sınav verdi ki bence gerek attığı manşetle gerekse de cesedin defni sırasındaki yaptığı yayınlarla CNN Türk, müthiş bir süreç yönetimi gerçekleştirdi.

• Bahçeli’nin açıklamaları: Ne ülke ama haini bitmiyor… Bir diğer teröristbaşı Öcalan… Sanırım bu konuyu bir süre daha konuşacağız.

• Loto Toto Dönemi: Önümüzdeki günlerde en çok atıp tutulacak iki başlık: Kim bakan olacak, kim bakanlıktan ayrılıyor ve yeni asgari ücret zammı!

• Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş: Ekrem Bey bu zamana kadar özellikle dijitalde Mansur Bey’den çok daha stratejik ve bilinçli süreç yönetimi yapıyordu. Kulağıma gelenlere göre Mansur Bey de bu alana artık profesyonel bir giriş yapıyor. Anlayacağınız iki arasındaki rekabet önümüzdeki aylarda daha görünür belki de daha sert geçecek.

• Trabzonspor: Sussam olmuyor, susmasam olmaz! En iyisi Orhan Veli’den uyarlama ile özetleyeyim durumu… Bilmezdim kelimelerin bu kadar kifayetsiz olduğunu, sizin gibi ruhsuz futbolcuları görmeden önce…

• Dubai Çikolatası: Her yerde! Sosyal medyada Dubai çikolatası deneyimini paylaşmayanlar olarak azınlıktayız! Gözümüzün doygunluğundan bıkkınlık geldi.

En son lokmacılar akımında böyle olmuştum, zaten onların ömrü kısa oldu. Bakalım devri Dubai ne kadar sürecek...

Başa dön