AA & Ensonhaber

86 yaşındaki Birol Ertan, gençlik yıllarında İstanbul İtfaiyesi’nde başlayan yaşam yolculuğunu Türk spor tarihine adını yazdırarak taçlandırdı. "Milli Amigo" olarak hafızalara kazınan Ertan, itfaiye teşkilatının voleybol takımında forma giyerken amigoluk serüvenine adım attı. Takım maçlarına destek için gelen bando ekibinin önünde, elinde Türk bayrağıyla tezahürat yapması, onu tribünlerin unutulmaz figürü haline getiren ilk adım oldu.

AMOGOLUKTAN İSVİÇRE'YE UZANAN YOLCULUK

Sık sık milli maçlara katılarak taraftarları coşturan Ertan, bir süre sonra itfaiyecilik mesleğinden malulen emekliye ayrıldı ve 1970’te işçi olarak İsviçre’ye yerleşti. Ancak vatan sevgisi onun peşini bırakmadı; İsviçre’deki milli maçlarda tribünleri coşturmaya devam etti. Maddi zorluklara rağmen dünyanın dört bir yanındaki maçlara katılarak Türk bayrağını dalgalandırmayı sürdürdü. “Bülbülü altın kafese koymuşlar, ille de vatanım demiş” sözleriyle vatan hasretini dile getiren Ertan, yaklaşık 6 yıl sonra Türkiye’ye döndü.

TRİBÜNLERDE 42 YIL SÜREN EFSANE

Türkiye’ye dönüşünün ardından, futboldan basketbola, voleyboldan güreşe kadar birçok milli müsabakada kırmızı eşofmanı ve coşkulu tezahüratlarıyla tribünleri ateşleyen isim oldu. 2011 yılında düzenlediği bir basın toplantısıyla 42 yıllık amigoluk kariyerine veda ettiğini açıklayan Ertan, o anları duygusal bir şekilde şöyle anlattı:

Bıraktım dedim ama yeri gelirse yine çıkarım. Bu, futbolcunun jübilesine benzemiyor. Televizyonları izliyorum, amigo Birol’un eksikliği hissediliyor. Yerimi dolduramadılar.

TRİBÜNLERDEN İSTANBUL SOKAKLARINA

Şimdilerde sırtında adının yazılı olduğu kırmızı-beyaz eşofmanıyla İstanbul sokaklarında gezen Birol Ertan, tanıdık bir yüzle karşılaştığında büyük mutluluk yaşıyor; ancak tanımayanlara sitem etmekten de geri durmuyor. Her yıl eşofmanındaki rakamı güncelleterek eski dostlardan bir tebessüm ve hatırlanma ümidiyle sokakları adımlıyor.

EVİNDE UNUTULMAZ HATIRALAR SAKLIYOR

Sarıyer Ayazağa’daki mütevazı evinde, spor tarihine tanıklık eden gazete kupürlerini, Türk sporunun efsane isimleriyle çekilmiş fotoğraflarını, plaketlerini ve halen arada çaldığı düdüğünü saklıyor. Fatih Terim, Naim Süleymanoğlu ve Mahmut Demir gibi isimleri omuzlarında taşırken çekilmiş kareler, onun milli spor tarihindeki yerini simgeliyor.

TRİBÜNLERDE KÜFÜRE VE KAVGAYA İZİN VERMEDİ

Milli takımın peşinde tam 50 ülke dolaştığını belirten Ertan, tribünlerde küfüre ve kavgaya asla izin vermediğini, her zaman örnek olmaya çalıştığını vurguluyor. “Türk bayrağı için, 85 milyon için her zaman hazırım” diyen Ertan, yeniden tribünlerde olmak için federasyondan davet bekliyor.

HAYATIN ÖZÜ: MANEVİ DEĞERLER

Hiç evlenmediğini ve kimseden maddi bir beklentisi olmadığını belirten Ertan, “Tek isteğim, manevi ilgi görmek sözleriyle insanlara bir mesaj gönderiyor. Kendisini diğer amigolarla karıştırılmasından rahatsızlık duyduğunu ifade eden Ertan, bir ömür boyunca sadece milli takımı desteklediğini gururla vurguluyor.

Tribünlerin efsanesi Birol Ertan, anıları ve Türk sporuna kattığı değerle hatırlanmayı hak eden bir isim olarak yaşamaya devam ediyor.