Video Player is loading.
Current Time 0:00
Duration -:-
Loaded: 0%
Stream Type LIVE
Remaining Time 0:00
 
1x
    • Chapters
    • descriptions off, selected
    • subtitles off, selected
      Haber Merkezi

      Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde (KKTC) konser sırasında fenalaşarak yere yığılan Volkan Konak, kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetti.

      Konak, son yolculuğuna Trabzon'un Maçka ilçesinde gözyaşlarıyla uğurlandı.

      58 yaşında hayatını kaybeden Volkan Konak'ın son anlarını ise ona müdahale eden Prof. Dr. Celalettin Kocatürk anlattı.

      tv100’ün yayın konuğu olan Kocatürk, o geceye dair şöyle konuştu.

      "DÜŞTÜĞÜ ANI GÖRMEDİM, SAHNEYE ATLAYANLAR OLDU SANDIM"

      Öncelikle tüm sevenlerine başsağlığı diliyorum. Oldukça üzgünüz hepimiz. Ben o gün Kıbrıs’ta bayram tatilini geçirmek için bulunuyordum o otelde. Biraz uzakça bir masada oturuyorduk. Ben Volkan’ın şarkı söylerken düştüğünü görmedim.

      Bir sessizlik oldu. Sahnede bir hareketlilik oluşunca, bazen biliyorsunuz sahneye atlayanlar oluyor, sanatçıya sarılmak istiyorlar, resim çektirmek istiyorlar. Öyle bir şey olduğunu düşündüm. Hemen ardından doktor var mı diye bir anons geldi. Ben hemen sahneye fırladım.

      "NEFES ALMIYORDU, NABIZ YOKTU"

      Gittiğimde rahmetliyi yan çevirmişlerdi. Çünkü bir miktar kusmuştu. Aspir edilmesini önlemek için oradaki arkadaşları tarafından yan çevrilmişti. Kusma sırasında mide içerisindekilerin, ağız içerisindekilerin akciğere kaçmaması için boşaltılması için ilk etapta yan çevrilmesi doğrudur. O anda da zaten bir yaşam bulgusu olduğuna bakılmamıştı. Ben oraya gidene kadar etrafta da kalabalıkta vardı. Rica ederek sahneye gittim.

      Yan pozisyondayken tekrar sırt pozisyonuna çevirip, nefes alıp almadığını kontrol ettim. Nefes almıyordu, nabız yoktu. Ağız içini kontrol ettim ve ağız içerisindeki atıkları temizledim. Bu arada etrafta nöbet ve epilepsi geçirdiğine dair endişeler vardı. Öyle bir bulgu yoktu. Sahne arkadaşları da böyle bir hastalık öyküsü olmadığını söylediler.

      "SAHNEDE ARALIKSIZ MÜDAHALE ETTİK"

      Orada başka hekim arkadaşlarımız da vardı. Ben solunum ve dolaşım yani yaşam bulgusu olmadığını görünce arkadaşlara teyit ettirdim sonrasında ağızdan ağıza solunum ve kalp mesajı yapmaya başladım aralıksız olarak. Aralarda kontrol ettik, o müdahalenin belli başlı kuralları vardır. Belli sayıda yapar sonra durur kontrol edersiniz.

      Ağız içerisini kontrol edersiniz gerekirse tekrar yan çevirirsiniz ama müdahaleye ara vermezsiniz orada amacımız beynin beslenmesini, oksijensiz kalmamasını sağlamak. Tabi ambulansa hemen haber verdik, hatta ambulans ekipleri geldiği zaman onlara hemen hastanede anjiyo laboratuvarının hazırlanmasını, kardiyoloji, yoğun bakım ve anestezi ekipmanlarının hemen acile gelmesi gerektiğini söyledik hastaneye gidene kadar.

      Ambulans gelene kadar oradaki tüm doktor arkadaşlar yardım etti. Orada bir anestezi uzmanı vardı, bir KBB doktoru ve bir doktor arkadaşımız daha vardı. Dört doktorduk. Bu arada otelin sağlık görevlisi de yanımızdaydı.

      "YAŞAM BULGUSU YOKTU"

      Ambulans geldiğinde hemen damar yolunu açtık. Adrenalin denilen kalbin canlanmasını kolaylaştıracak birtakım ilaçlar var, onları uygulamaya başladık. Ambulans geldikten sonra entübe ettik. Entübe etmek demek, soluk borusuna bir tüp yerleştirerek balon içerisindeki havayı akciğerlere verip, akciğerin daha iyi havalanmasını sağlamak demek.

      O zamana kadar ben ağızdan ağıza solunup yapıyordum. Bizim kalp, akciğer canlandırma müdahalesine başlayıp ambulansın gelmesi ve bizim ambulansa almamıza kadar 20-25 dakikalık bir süreydi en az. O süre boyunca hiç yaşam bulgusu olmadı.

      "AKILLI SAAT İLE RİTİMİ GÖRMEYE ÇALIŞTIK"

      Yaşam bulgusu yok diye hiç bırakmadık çünkü bunun sürdürülmesi gerekir. Şoklanabilir ritmi var mı yok mu? O şartlarda bakmamız mümkün değil. Orada bir akıllı saat vardı. O şartlarda yine belki kullanılabilir diye o akıllı saatten de ritmi görmeye çalıştık. Orada da bir ritim bulgusu yoktu.

      Hastaneye gidilmeye müsait olduğu ilk an ben sedyenin üzerine çıktım, kalp mesajına devam ettim. Doktor arkadaşlarımızda nefes vermeye devam ederek o hali ile ambulansa gittik.

      "RİTİM YOKTU"

      Sahneden inerken ayağım sıkıştı düştüm. Otel görevlisi o anda aralıksız CPR'a devam ettirdi. Ambulansta kalp ritmi var mı diye mönitörize ettik. Bir ritim yoktu.