![Vatandaşlıktan çıkartıldı, sürgünde yaşadı: Cem Karaca'nın vefatının üzerinden 21 yıl geçti](https://icdn.ensonhaber.com/crop/1200x675/resimler/diger/kok/2025/02/07/67a5cee565cae217.jpg)
Asıl adı Muhtar Cem Karaca olan sanatçı, Ermeni asıllı opera ve tiyatro sanatçısı Toto Karaca (Irma Felekyan) ile tiyatro sanatçısı Azeri Mehmet İbrahim Karaca'nın oğlu olarak 5 Nisan 1945'te, İstanbul'da dünyaya geldi.
Kendisini Anadolu rock ozanı diye tanımlayan, Anadolu rock müziğinin kurucularından Karaca, yeteneğini fark eden annesi sayesinde 6 yaşındayken müzik eğitimine başladı.
İstanbul'daki Rum azınlıklara yönelik gerçekleştirilen 6-7 Eylül olayları, Toto-Mehmet Karaca'nın Bakırköy'deki evinde de hissedildi. Olaylar durulduktan sonra Cem Karaca, Robert Koleji'ne kaydoldu.
Sahne tozunu küçük yaşlarda yutmasına karşılık Karaca, doktor ya da mühendis olmayı istedi. Suadiyeli Nesrin olarak hatırladığı bir genç kızı etkilemek için sokak ortasında söylediği şarkı, müzik kariyerinin başlangıcını oluşturdu.
Beyoğlu Spor Kulübü'nün lokalinde arkadaşlarını kırmayıp sahneye çıkarak profesyonelliğe adım atan Karaca, daha sonra "Dinamitler" ve "Jaguarlar" adlı gruplarla "rock and roll" parçaları seslendirdi.
![](https://icdn.ensonhaber.com/crop/1200x0/resimler/diger/kok/2025/02/07/67a5cf07038f7735__w1200xh675.jpg)
BABASINDAN "BURALARIN MÜZİĞİNİ YAP" TAVSİYESİ
Hariciyeci olmasını istediği oğlunu şarkıcılıktan vazgeçirmek için her şeyi yapan Mehmet Karaca, sahnede Elvis Presley şarkıları seslendiren oğlundan, Aman Adanalı türküsünü istemesi için adam kiraladı, oğlunu yuhalattı.
Annesinin desteğini alan sanatçıyı bu sevdadan vazgeçiremeyen Mehmet Karaca, oğluna, "Buraların müziğini yap" tavsiyesinde bulundu.
EĞİTİMİNE DEVAM ETMEDİ
Cem Karaca, liseden sonra eğitimine devam etmedi. Tiyatro oyuncusu Semra Özgür ile 1965'te ilk evliliğini yapan sanatçı, evlendikten 3 gün sonra vatani görevi için Antakya'ya gitti. Askerlerin bağlama eşliğinde yorumladığı bir türkü, Karaca'yı etkileyerek müziğinde adeta dönüm noktası oldu.
Unutulmaz sanatçı, bir röportajında bu anısına değinerek, "Ben o güne kadar ne garip, ilkel bir müzik diye düşünürken bir de baktım ki benim o anda içinde bulunduğum hissiyatı, o müzik canlandırıyor, dile getiriyor, anlatıyor." ifadelerini kullanmıştı.
Batı enstrümanlarıyla Anadolu müziği yapma kararı alan Cem Karaca, vatani görevini bitirip İstanbul'a döndüğünde Mehmet Soyarslan'ın kurduğu "Apaşlar" grubuyla çalışmaya başladı.
![](https://icdn.ensonhaber.com/crop/1200x0/resimler/diger/kok/2025/02/07/67a5cf4a93de8772__w1200xh737.jpg)
FİLİSTİN DAVASINA DESTEK VERDİ
Karaca, Filistin sorununa da duyarsız kalmayarak, ünlü şarkıcıları ağırlayan İzmir Enternasyonal Fuarı'nda boş zamanlarında Filistin standına destek verdi.
Türkiye'deki politik gerginliğin, karmaşanın ve kamplaşmanın en üst düzeye çıktığı 1979'da, 1 Mayıs Marşı plağı nedeniyle yargılanan, konserleri olaylı biten, kendi ifadesiyle "Sağcılardan değil, solun kendi içindeki sürtüşmelerin gayri insani tavırla kendini dışa vurmasından bizar olan" usta sanatçı, Almanya'ya gitti.
Karaca, hakkında açılan davadan ceza alacağına kesin gözüyle bakıldığından yurda dönmedi, 7 Nisan 1980'de kaybettiği babası Mehmet Karaca'nın cenazesine de katılamadı.
VATANDAŞLIKTAN ÇIKARTILDI
Selda Bağcan'la Münih'teki 1 Mayıs gösterisinde çekilen fotoğrafının bir magazin gazetesinde "Cem Karaca gizli hesaplar peşinde" başlığıyla yayınlanması, Karaca'nın hayatında yeni bir dönüm noktası oldu.
Usta sanatçıya, "yurda dön" çağrısı yapıldı. Avukatlarının "sakın gelme" uyarısını dikkate alan Karaca, 12 Eylül 1980 darbesinden sonra 6 Ocak 1983'te vatandaşlıktan çıkarıldı.
Başka bir ülkenin vatandaşlığına geçmeyi tercih etmeyen sanatçı, Birleşmiş Milletler'in vatansızlar için sağladığı pasaportla hayatını sürdürdü.
Usta müzisyen, Almanya yılları için "Gurbetin acısını dindirecek bir merhem henüz keşfedilmedi. İnsan içinde yaşıyor onu. Kemiklerine kadar yaşıyor. Allah kimseye vermesin böyle bir sıkıntı." demişti.
![](https://icdn.ensonhaber.com/crop/1200x0/resimler/diger/kok/2025/02/07/67a5cfe21e182962__w1200xh675.jpg)
İKİ YIL SONRA YURDA DÖNDÜ
Almanya'da birlikte tiyatro da yaptıkları annesi Toto Karaca'nın ziyaretleriyle teselli bulan Cem Karaca, müzikten kopmadı. Cem Karaca, Almanların çoğu kez Türkler için kullandığı, kavruk, esmer tenli insanlara yakıştırdığı kelime olan, hakaret de sayılabilen "Kanaken" ismini verdiği grubuyla, göçmen işçilerin yaşadığı sorunları anlatan rock şarkılara imza attı.
Yaşadıklarına rağmen asla Türkiye'ye sırtını dönmeyen ve yurttan gelecek haberleri bekleyen usta sanatçı, Almanya'daki bir festival sırasında başka ülke bayrakları varken Türk bayrağının olmadığını fark edip, ay-yıldızlı bayrağı da göndere çektirdi.
Cem Karaca, Mehmet Barı ve Mesut Yılmaz'ın aracılığıyla Hannover Fuarı nedeniyle Almanya'da bulunan dönemin Başbakanı Turgut Özal ile görüşme fırsatı yakaladı.
Münih'teki bir otelde gerçekleşen bu görüşme, "Cem Karaca, Özal'ın elini öptü, af diledi" şeklinde yansıdı. Görüşmeden yaklaşık 2 yıl sonra sanatçı, 27 Haziran 1987'de yurda döndü.
![](https://icdn.ensonhaber.com/crop/1200x0/resimler/diger/kok/2025/02/07/67a5d04348f35538__w1200xh1200.jpg)
"BEN SOL ÇİZGİLİ BİR ŞARKICIYIM"
Bir röportajında soru üzerine Özal'ın çok sevdiği, "Arım Balım Peteğim" şarkısını "Alaturka söyleyemem" diyerek seslendirmeyeceğini belirten Karaca, şunları dedi:
"Ben sol çizgili bir şarkıcıyım. Vatan haini denilerek vatandaşlıktan atılmış bir şarkıcı ülkesine dönüyor. Burada 'Nereden sevdim o zalim kadını' demiyorum. Pırıl pırıl bir Türkiye özlemimi anlatan şarkılar söylüyorum. Benden yumruklarımı sıkıp sahnede 'Bağımsız Türkiye, yıkacağız, keseceğiz, biçeceğiz' bekliyorlarsa yok arkadaş."
FİLME ÜÇ ŞARKI YORUMLADI
Sanatçı, Türkiye'ye döndükten sonra maddi sıkıntılar yaşadı. Cahit Berkay'ın ikna çabaları sonunda 1990'da Kuşadası Altın Güvercin Müzik Yarışması'na giren Karaca, Kahya Yahya şarkısıyla birinci oldu.
Cahit Berkay ve Uğur Dikmen ile müzik yolculuğunu sürdüren sanatçı, Rap Diye Rap Rap, Islak Islak, Kerkük Zindanı, Bindik bir Alamete şarkılarıyla ününü katladı.
Cem Karaca, yıllarca yasaklı olduğu TRT'de 1994'te "Raptiye" isimli program yaptı ve Flash TV'de de Efendime Söyleyeyim isimli programa imza attı.
Annesi Toto Karaca'dan dolayı Ermeni müziğiyle de ilgilenen sanatçı, son dönemi sayılan yıllarda Töre, Sevda Kuşun Kanadında, Dur be Yeter şarkılarını Türkçe sözlerle seslendirdi. Usta sanatçı, küçük rol üstlendiği, Gani Müjde'nin Kahpe Bizans filminde 3 şarkı yorumladı.
![](https://icdn.ensonhaber.com/crop/1200x0/resimler/diger/kok/2025/02/07/67a5d101e71a3352__w1200xh1446.jpg)
"SAHNEYE 21 KERE BESMELE ÇEKEREK ÇIKARDI"
Cem Karaca, ikinci evliliğini tiyatrocu Meriç Başaran ile üçüncü evliliğini Emrah Karaca'nın annesi Feride Balkan ile yaptı. Balkan'dan ayrıldıktan sonra ilk eşi Semra Özgür ile yeniden evlenen sanatçı, beşinci evliliğini ise İlkim Karaca ile yaptı.
Son eşi İlkim Karaca, 2019'da verdiği bir röportajda, Cem Karaca'nın ezan okuduğu konusunun yanlış olduğuna değinerek şunları anlatmıştı:
Biz Cem'le seyahatteyken bir televizyon programından aradılar. Orada Cem'e 'Türkiye'de notalara en doğru basan kişiden ezan okumasını istiyoruz.' dediler. Cem de 'Telefonda doğru olmaz, şu an abdestli de değilim.' dedi ama o kadar rica ettiler ki Cem de kırmamak için 'Sadece Allahu Ekber derim, ezanı okumam.' dedi ve öyle yaptı. Ertesi gün Reha Muhtar, ana haberde 'Marksist Cem Karaca ezan okudu.' diye verdi haberi. 'Cem Karaca, Reha Muhtar'a 'Muhtar, muhtara bunu yapar mı?' diye soruyor, 'Lütfen iletin.' dedim. O olaydan sonra İstanbul'a dönünce havaalanında çok kötü bakışlarla karşılaştık. 'Sana yakıştı mı?' diyenler oldu. İnsanlar da şaşırmıştı haliyle. Bir sürü konseri ardı ardına iptal edildi."
![](https://icdn.ensonhaber.com/crop/1200x0/resimler/diger/kok/2025/02/07/67a5d18357156509__w1200xh1433.jpg)
VEFATI...
Mahsun Kırmızıgül ile Hayat Ne Garip, Mehmet Eryılmaz ile Hayvan Terli ve Yeni Türkü için Göç Yolları şarkısını seslendiren Karaca, son büyük konserini 17 Ocak 2004'te Ankara Saklıkent'te verdi.
Son günlerinde Yol Arkadaşları grubuyla İstanbul'da sahne alan usta sanatçı, 8 Şubat 2004'te kaldırıldığı hastanede vefat etti.
Kendisini her zaman Türk ve Müslüman olarak tanımlayan, gençlik yıllarından itibaren Alevilik ve Bektaşiliğe özel ilgi duyan sanatçı, vasiyeti gereği Karacaahmet Mezarlığı'nda tekbir sesleriyle toprağa verildi. Üsküdar Seyit Ahmet Deresi Camisi'nde kılınan cenaze namazına yoğun katılım oldu.
Unutulmaz sanatçının mezarı, 2006'da İlkim Karaca'nın talebi üzerine açıldı. Emrah Karaca'nın babasının Cem Karaca olduğu tescil edildi.
Daha Fazla Yorum Yükle
0 Yorum Yapılmış