Türk edebiyatının usta yazarlarından olan Yusuf Atılgan'ın sıra dışı bir edebiyat anlayılı var. Yazarın bilinen romanlarından Aylak Adam'ı hafta sonu okuma parçası olarak seçiyoruz.
Edebiyatımızın usta ismi Yusuf Atılgan bireyi merkeze alan romanlarıyla tanınır.Anayurt Oteli Cansitan, Bodur Minareden Öte, Ekmek Elden Süt Memeden, (masal) eserleriyle tanınan Atılgan’ın Aylak Adam romanı önemli bir yere sahiptir.
Başkarakter C’yi ele alan roman, insanın yalnızlığını ve bunalımlarını etkileyici bir dille anlatıyor. Atılgan, insanın yaşadığı topluma ve kendisine yabancılaşmasını mizahi ve dramatik bir şekilde okurlara aktarıyor. Bitmiş hayatlar ve evlilikler, yalnızlıklar, ruh bunalımları gibi metafizik konuları romanlarında sürekli işleyen Yusuf Atılgan, seçtiği malzeme çok az farklılık gösterebilmektedir.
Bir yazarın eseri hayatından mutlaka izler taşır. Doğup büyüdüğü yerin toplumsal birikimini ve diğer ana birleşenlerle harmanlayarak bunu okurlara sunarlar. Zaten yaşadığı sosyolojik yapının etkilerini eserlerine taşımayan yazarlar kalemine ihanet eder kanısındayım.
SOSYOLOJİK BİRİKİM SONUCU ORTAYA ÇIKAN ROMAN
Aylak Adam romanı da böyle bir sosyolojik birikim sonucunda ortaya çıkmıştır. Yazarın Anayurt Oteli romanını okuduğumda adeta sarsılmıştım. Kendimden çok şey bulduğum Anayurt Oteli de tıpkı Aylak Adam gibi kasvetli ve insanı derin iç sıkıntılarına sevk edecek türden. Buradan yazara kötü romancı dediğim anlaşılmasın lütfen; aksine eserlerinde kullandığı sembolist ve şiirsel dil onun başat özelliğidir.
YAZARIN İLK ROMANI
Yusuf Atılgan modern zamanların çok okunan yazardır. Özellikle genç okurlar arasında çok talep edilen Atılgan’ın önemini belirtirken bunları da göz önünde bulundurmaktan fayda görüyorum. Aylak Adam, Atılgan’ın ilk romanı olması hasebiyle ayrı bir yere sahiptir.
Yayınlandığı dönem olumlu eleştiriler alan roman edebiyatımızın vazgeçilmez yapıtlarındandır. Aylak Adam’ı okuduğunuzda Cumhuriyet dönemimin tarihsel argümanlarını görebilecekseniz. Yoksulluk, fakirlik, parasızlık ve zorlu dönem yer yer romanda kendini gösteriyor.
USTALIK ÜRÜNÜ ESER
Yusuf Atılgan’ın harika karakter analizinin yanında edebi tadı da fazlasıyla hissedeceksiniz. Çeviri eserlerin çok okunduğu ülkemizde kendi yazarlarımızı ve edebiyatımızı tanımanın da elzem olduğunu düşünüyorum.
Hayatını avarelik ve başıboş gezerek zaman öldüren C’nin yalnızlık kokan ve sürekli ikilemler yaşayan belirsiz çetin hayatını anlatıldığı roman, Yusuf Atılgan’ın ustalığının ilk ürünüdür.
ÖYKÜYLE BAŞLAYAN YAZARLIK HAYATI
Ailesinin tıp okumasını istediği Atılgan edebiyat okumak istemiştir. Ahmet Hamdi Tanpınar, Halide Edip Adıvar gibi usta kalemlerden dersler alarak öğretmen olur. Bir süre öğretmenlik yapan yazar, hakkında çeşitli davalar açılması sonucu çok sevdiği mesleğini yapmayarak eski işi olan çiftçiliğe döner.
Tercüman Gazetesi’nin açtığı öykü yarışmasında "Kümesin Ötesi” ve "Evdeki” hikâyeleriyle birincilik ödülüne layık görülen Atılgan’ın yazarlık serüveni de böylece başlamış olur.
Tarihler 1958’i gösterdiğinde kalemi iyice ustalaşan Atılgan Yunus Nadi Roman Ödülü’ne katılır. Aylak Adam bu yarışmadan ikincilik ödülü alırken; birincilik ise Fakir Baykurt’un Yılanların Öcü romanına gider.
Ödül alan Aylak Adam bir yıl sonra kitaplaştırılarak okuyucularla buluşur. Karakterleri hep ilginç olan yazarın bu romanında da sadece ana kahramanlarının isimlerinin baş harflerini kullanmasıyla farklılığını ispat etmiştir.
MAVİ YAĞMURLUKLU KADIN
Aylak Adam’daki C, hayatta bir beklentisi olmadan her gün kahvehanelerde, lokantalarda, pastanelerde, arkadaş sohbetlerinde vakit geçirerek gününü tamamlamaya çalışan işsiz, güçsüz bir berduştur.
Romanda yapılan tasvirlerden 28 yaşında olduğu anlaşılan C, kadınlara olan ilgisini de belirtmeden geçmeyelim. Sürekli farklı kadınlarla zaman geçiren C’nin hayatını mavi yağmurluklu bir kadın alt üst edeceğini de romanın sonunda öğreniyoruz. O kadını görür görmez vurulan C için her şeyin hem başlangıcı hem de bitişidir aynı zamanda.
ergul.tosun@ensonhaber.com
Daha Fazla Yorum Yükle
0 Yorum Yapılmış