Nazım Hikmet'in Ceviz Ağacı şiiri hakkında doğru bilinen yanlış
Ergül Tosun

"Ben bir ceviz ağacıyım Gülhane Parkı'nda; sen bunun farkındasın ne de polis farkında." böyle başlar Nazım Hikmet'in Ceviz Ağacı şiiri. Cem Karaca'nın eşsiz yorumuyla hayat bulan şiir, Türk edebiyatının önemli şiirleri arasındaki yerini hep korumuştur.

Şiirle ilgili bilinen hikayeye göre; Nazım Hikmet, Gülhane Parkı'nda sevgilisi Piraye ile buluşmak isteyince polisi görür ve bir ağacın tepesine çıkarak saklanır.

Bu arada araması olan; polis tarafından her yerde aranan Nazım Hikmet ağacın tepesinde, polis de aşağıdadır. Hani güzel bir sözümüz vardır ya; delinin biri kuyuya taş atar, kırk akıllı da çıkartmaya çalışır. Edebiyat tarihçileri de bu iddiayı reddediyorlar.

Peki asıl gerçek ne?

Gelin ona bakalım...

SÖYLENTİLERİ ÇÜRÜTEN GERÇEK

Nazım Hikmet çeşitli davalardan hüküm giydiği için çareyi yurt dışına çıkmakla bulur. O zaman sosyalist yönetimle yönetilen Bulgaristan'a kaçan Nazım Hikmet'in yazdığı Ceviz Ağacı şiiri vatan özlemiyle yazdığı satırlardır.

Ağacın tepesine çıkması ve polisi izlemesi her ne kadar romantik ve maceralı olsa da gerçek öyle değil. Herkesin dilinde olan bu tarihi an; Nazım'ın yurt dışında olması iddiayı çürütüyor.

Şiirin ilk kıtasını hatırlayalım;

Ben bir ceviz ağacıyım Gülhane Parkı’nda

Budak budak serham serham ihtiyar bir ceviz

Ne sen bunun farkındasın ne polis farkında

Ben bir ceviz ağacıyım Gülhane Parkı’nda

ergul.tosun@ensonhaber.com