Haber Merkezi

Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği'nin 13 Şubat'ta gerçekleştirilen genel kurul toplantısında katılımcılara hitap eden TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Turan ve Yüksek İstişare Konseyi Başkanı Mehmet Ömer Arif Aras, hükümete yönelik yaptıkları olumsuz açıklamalarla tepki çekmişti.

Yaptıkları açıklamalar sonrası iki isim hakkında da soruşturma başlatılmıştı.

Haklarındaki 'adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs' soruşturması devam eden Aras ve Turan hakkında, geçtiğimiz günlerde, “Basın ve Yayın Yoluyla Yanıltıcı Bilgiyi Alenen Yayma” suçundan kamu davası açılmıştı.

DAVA KABUL EDİLDİ

Konuyla ilgili yeni bir gelişme yaşandı.

Aras ve Turan hakkında açılan kamu davası kapsamında hazırlanan iddianame, Asliye Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi.

5 yıl 3 aya kadar hapis istemiyle yargılanmaları kararlaştırılan Aras ve Turan, mayıs ayında Asliye Ceza Mahkemesi'nde hakim karşısına çıkacak.

İDDİANAMEDEN

Hazırlanan iddianamede; şüphelilerin içeriğini bilmedikleri siyasi, hukuki, adli ve idari olaylar ile ilgili değerlendirmede bulunmak suretiyle ülke genelinde hukuki güvenliğin olmadığını, vatandaşların Türkiye Cumhuriyeti Devletine yönelik güven probleminin olduğunu, bu sebeple huzursuzluğun bulunduğunu, tutuklama iş ve işlemlerinin hukuksuz olduğunu, kayyum atama iş ve işlemleri ile gözaltı tutuklama gibi hukuki tedbirlerin toplumda güveni sarstığını beyan ederek telkin ve yönlendirici mahiyetteki yanıltıcı ve dezenformasyon içerikli bilgileri yaydıkları anlatıldı.

Şüphelilerin konuşmalarını ekonomi alanında bulunduğu konum ve kariyerleri ile birçok üyesi bulunan derneğin başkanlık makamında bulunmalarının sağladığı kolaylıktan faydalanmak suretiyle gerçekleştirdiklerinin aktarıldığı iddianamede, şüphelilerin beyanlarının düşünce ve ifade özgürlüğü açıklama sınırlarını aştığı, sözlerinin ise haber ya da bilgi verme hakkı kapsamında değerlendirilmesinin mümkün olmadığı kaydedildi.

Toplumun doğru haber veya bilgiyi alma ve erişme hakkını yanıltıcı bilgiler vasıtasıyla engellediklerinin belirtildiği iddianamede, şüphelilerin içeriğini bilmedikleri ve toplumun genelini ilgilendiren olaylara ve adli işlere ilişkin bilgilerin sırf halk arasında endişe ve panik oluşturmak amacıyla söylediklerinin aktarıldığı iddianamede, sözlerin ülkenin iç ve dış güvenliği kamu düzeni ve genel sağlığı ile ilgili olduğu bu kapsamda eylemlerinin kamu barışını bozmaya elverişli olduğu, şüpheliler tarafından siyasi, ekonomik, ticari konularda toplumu manipüle etmek amacıyla gerçeğe aykırı veya yanıltıcı bilgiler verildiği ve toplumun barış esasına dayalı hukuki güvenlik zemininde ülkede yaşadıklarına dair duygusunu zedeledikleri kaydedildi.

NE OLMUŞTU

Soruşturma, TÜSİAD’ın 13 Şubat’ta yapılan genel kurulundaki konuşmalardan sonra başlatıldı.

Toplantıda TÜSİAD Yüksek İstişare Kurulu Başkanı Ömer Aras, son dönemde yaşanan gelişmelerin toplumda derin endişe yarattığını belirtmişti.

TÜSİAD Başkanı Turan, genel kuruldaki konuşmasında, “Hukukun üstünlüğü tesis edilmeden ne iç ne de dış sorunları çözebiliriz.” ifadelerini kullanmıştı.

BAŞSAVCILIK: YÖNLENDİRME İÇERİKLİ İFADELER KULLANILDI

Başsavcılık, TÜSİAD Başkanı Orhan Turan’ın konuşmasında, bazı soruşturma ve kovuşturmalarla ilgili yargıyı telkin ve yönlendirme içerikli ifadeler kullandığı, bu ifadelerin, gerçeğe aykırı ve kamu barışını bozmaya elverişli nitelikte olduğunu belirtti.

İfade sonrası savcılık iki ismi de yurtdışı çıkış yasağı talebi ile hakimliğe sevk etti.

TÜSİAD Başkanı Turan ve YİK Başkanı Aras, yurt dışı çıkış yasağı getirilerek adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.