Haber Merkezi

6 Şubat 2023 yılında yaşanan Kahramanmaraş merkezli depremlerden 11 il etkilendi.

Hayatını kaybeden, yaralanan ve evlerini kaybeden vatandaşlarımız oldu...

Depremlerin ardından hemen sahaya inen Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, çalışmalara da hızla başladı.

Deprem anından bu yana sahadan ve bölgeden ayrılmayan Bakan Kurum, kentsel dönüşüm konusunda da sık sık yaptığı çağrılarını ve çalışmalarını sürdürüyor.

Son olarak, "Asrın İhyası: Güçlü Yarınlara 6 Şubat Depremleri Sempozyumu'nda" konuşan Bakan Kurum, deprem zamanında yaşananları anlatarak söze başladı.

"O mücadeleyi başlatmak üzere bölgelere dağıldık. Çok acı günler geçirdik" diyen Bakan Kurum, devam eden sözlerinde ise Türkiye'yi dirençli hale getirmek için çabaladıklarını söyledi.

"BEN BU MİLLETİN EVLADI OLARAK, DİRENÇLİ TÜRKİYE İÇİN BU YOLA BAŞ KOYDUM"

Bakan Kurum, "Biz devlet olarak sahadan tek bir dakika bile ayrılmayacağız. Tüm ekibimizle birlikte biz gece - gündüz dönüşüm için, vatandaşımızın canı için malı için bu mücadeleyi sürdürmeye devam edeceğiz. Ben Murat Kurum olarak, bu vatanın bir evladı, bu milletin bir hizmetkarı olarak depreme karşı dirençli bir Türkiye için bu yola baş koydum.

Tüm ekibimizle birlikte, Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde 81 ilimizde bu mücadeleyi yapacağız. Ömrümüzün sonuna kadar yapacağız. Ama burada artık hep birlikte sorumluluklarımızı hatırlamamız ve acilen milletimizin bizden beklediği projeleri, eserleri yapmamız gerekiyor.

Şu anda değerli katılımcılar, 81 ilimizde kentsel dönüşüm ve sosyal konut projelerimize hız kesmeden devam ediyoruz. Dile kolay, sosyal konut seferberliğimizle bugüne kadar tam 5 milyon vatandaşımız güvenli, sağlam konutlarda oturuyor. Herkes üzerine düşeni yapmalı." dedi ve şöyle devam etti:

"HEMEN MİLLETİMİZİN DERDİYLE DERTLENİP, ÇALIŞMALARA BAŞLADIK"

Bir taraftan kar kış, soğuk. Bir taraftan vatandaşımızın milletimizin acılarıyla mücadele ederken, o acıları sizin yaşama lüksünüz yok. İçimize attık. Hemen milletimizin derdiyle dertlenip, orada hızlı bir şekilde asrın inşası, asrın birlikteliği ve seferberlik anlayışıyla başlattığımız ihya ve inşa faaliyetlerini yürütmeye gayret gösterdik.

"KARŞIMIZDA DEVASA BİR YIKIM, MÜCADELE ALANI VARDI"

Değerli misafirler, ben bugün size acıdan değil umuttan, hüzünden değil, güçlü bir yarından söz etmek istiyorum.

Şunu hemen söylemeliyim; Cumhurbaşkanımızın liderliğinde sahaya çıktığımız ilk andan bu yana geçen o saatlerde bile depremin izlerini silme arzumuzdan, yeni yuvalarımızı, evlerimizi en hızlı şekilde inşa etme kararlılığımızdan bir an bile vazgeçmedik.

Biz annelerimiz için, yavrularımız için hızlı düşünmek ve kararlı olmak durumundaydık. Karşımızda devasa bir yıkım ve mücadele alanı vardı.

"ASRIN DAYANIŞMASINI GÖSTERDİK"

İzninizle bu mücadele alanını şöyle izah etmek istiyorum. Deprem bölgesinde yaklaşık 1 milyon bağımsız birim hasar görmüştür. 11 ilimiz, 124 ilçemiz, 6 bin 929 köy ve mahallemiz depreme maruz kalmıştı.

Bir başka ifadeyle depremin etkilediği alanın büyüklüğü dünyanın 45'nci ülkesine denk geliyordu. Türkiye'nin milli gelirinin neredeyse yüzde 10'nu üreten bölgenin ekonomisi maalesef depremden olumsuz etkilenmişti. Eskiler ne güzel söylemişler; her karanlık kendi aydınlığını içinde taşır.

Bunu biz sahada gittiğimiz her yerde bir kez daha öğrendik. Devlet ve millet olarak tarihin en büyük felaketine karşı tarihin en büyük dayanışmasını aziz milletimizle birlikte sergiledik. Bugün tüm kurumlarımızla depremin ilk anından bugüne adeta milli mücadele şuuruyla çalışmaya devam ediyoruz.

Gece- gündüz orada 182 bin işçi, emekçi, mimar, mühendis kardeşlerimizle, sizlerle tüm bakanlıklarımızla birlikte o ilk gün ilk saat itibarıyla tuttuğumuz kardeşlerimizin elini bırakmayacağız dedik, onlara sımsıkı sarıldık.

"HİÇ KİMSEYİ MAHALLESİNDEN UZAKLAŞTIRMAYACAĞIZ DEDİK"

Biz deprem bölgesinin kardeşi olmaya adayız. Onların mutluluğu, gelecekle ilgili ümidi bizim için her şeyden öte. Şu anda buluşmamızın adı asrın ihyası.

11 ilimizde sadece yuva değil, tarihi, kültürel mekanları da hem mimarı hem de bölgenin ihtiyaçlarına uygun şekilde yeniden ihya ediyoruz. Hiç kimseyi mahallesinden uzaklaştırmayacağız dedik, bu anlayışla çalışıyoruz.

Anadolu coğrafyası depremler coğrafyasıdır. Hiçbir annemizin yavrusunu hiçbir yavrumuzun annesini enkaz başında beklemesini istemiyoruz. Biz bu acılara çok şahitlik ettik.

EGE'DEKİ DEPREMLER

Ege'deki durdurulamayan sarsıntıları hep beraber izliyoruz. Bu depremler Santorini Adası'ndaki volkanın olduğu bölgede yoğunlaşıyor. Benzer bir hareketlilik yeniden başladı ve sarsıntılara neden oluyor. Bunun için önemli olan hem kendiliğinden yıkılan binaların, hem de durdurulamayan sarsıntıların verdiği mesajdır. Bu mesaj açıktır, her iki hadise depreme hazırlık mücadelemizin ne kadar acil olduğunu, ne kadar büyük bir milli güvenlik meselesi olduğunu bizlere bir kez daha göstermiştir.

İSTANBUL İÇİN KENTSEL DÖNÜŞÜM ÇAĞRISI

İstanbul'un yeni bir depremi kaldıracak gücü yok, sadece İstanbul'un değil ülkemizin de depremi kaldıracak gücü yok. İstanbul'da 7.5 milyon konutun 1.5 milyonu yüksek risk altında. İstanbul'da acilen yıkılacak 600 bin evde oturuluyor. İstanbul'da başlatmış olduğumuz dönüşüm uygulamalarını daha da hızlandırmak zorundayız. Biz devlet olarak üzerimize düşeni yapmaya çalışıyoruz.

Kentsel dönüşümden sorumlu olan belediyelerden artık, diğer tüm gündem ve gereksiz tartışmaları bırakmalarını istiyoruz. Hep birlikte herkes kendi üstüne düşeni yapmalı. Biz devlet olarak sahada tek bir dakika bile ayrılmayacağız. Gece-gündüz dönüşüm için mücadeleyi sürdürmeye devam edeceğiz.

SOSYAL KONUT PROJELERİ

Dar gelirli vatandaşlara müjde vermiştik. Sosyal konut projelerimizin yapılacağını Cumhurbaşkanımız müjdelemişti. Şimdi sözümüzü tutmak için sosyal konut genelgemizi valiliklere gönderdik, kendilerinden sosyal konut yapılacak arazileri belirlemelerini istedik. Milletimizin ev ihtiyacını karşılayacak adımları atmaya devam edeceğiz.