Haber Merkezi

Türkiye'nin gündeminde Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (TÜSİAD) var...

13 Şubat'ta gerçekleştirilen Genel Kurul toplantısında katılımcılara hitap eden TÜSİAD Başkanı Orhan Turan ve TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi Başkanı Ömer Aras, yaptıkları hedef gösterici konuşmalar ile tepkilerin odağı olmuştu.

TÜSİAD YİK Başkanı Aras konuşmasında, hükümetin ekonomi ve hukuk politikalarını eleştirerek ve "Ülke olarak güven problemi yaşıyoruz" ifadelerini kullanmıştı.

DEVLET BAHÇELİ'DEN SERT SÖZLER

Toplantıdaki açıklamalarının gerçeğe aykırı ve kamu barışını bozmaya elverişli nitelikte olduğu değerlendirilen ve hakkında resen soruşturma başlatılan Aras, siyasilerden gelen tepkilerin hedefi oldu.

Aras'a tepki gösteren isimlerden biri de MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli oldu.

"TÜSİAD'IN VESAYETÇİLİĞİ NÜKSETTİ"

Konuya ilişkin yazılı açıklama yapan Devlet Bahçeli, açıklamasında mezkur derneğin başkanıyla yüksek istişare konseyi başkanının sıralı ve sivri eleştirileri ülke gündemini fazlasıyla meşgul ettiğinin belirterek "TÜSİAD’ın vesayetçi sancıları tekrar nüksetmiştir." ifadelerini kullandı.

"KARANLIK DÖNEMLERİ HALA UNUTULMADI"

Devlet Bahçeli, TÜSİAD hakkında yaptığı açıklamada, derneğin 1971 yılından bu yana siyaseti yönlendirmeye, millet iradesini tariz, tahkir ve tahrip etmeye dayalı bir strateji izlediğini ifade etti.

Bahçeli, TÜSİAD’ın geçmişte hükümetlere doğrudan meydan okuduğu ve gazeteler aracılığıyla kamuoyunu manipüle etmeye çalıştığı karanlık dönemlerin hala unutulmadığını belirtti.

"TÜSİAD’IN CUMHURBAŞKANI ADAYLIĞI TARTIŞMALARINA KATILMA İŞTAHI ORTADA"

Türk yargısının takdir ve tasarruflarını eleştirmenin haksızlık ve hazımsızlık olmakla birlikte uyumsuz ve uzlaşmaz bir muhalefet dilinin saplantılı tezahürü olduğunu kaydeden Bahçeli’nin açıklamasının devamı şöyle:

TÜSİAD’ın iç ve dış çıkar gruplarına sözcülük yaparak Türk milletin seçim ve tercihleri etrafında kuşku oluşturma gayret ve gayesi art niyetlilik, siparişi alınmış planlı siyaset mühendisliğidir. Muhalefet partilerinde, özellikle CHP’yi rehin almış Cumhurbaşkanı adayının kim olacağıyla ilgili sıcak ve sıkıcı tartışmalar her gün yeni bir boyut kazanmaktadır. Ayrıca tavşan aday pazarı da açılmış, müzakere ve münakaşalar çıta yükseltmiştir. CHP ve diğer muhalefet partilerinin TÜSİAD Başkanı’nın melez ve mesnetsiz acıkmalarına verdiği destek de açıktır. Asıl iş ve iştigal alanlarından taşarak Türkiye’ye karşı beşinci kol faaliyetine heveslenen; üretim, yatırım, istihdam, ihracat ve büyüme konusunda geniş çaplı bir vizyon ortay koymaktan mahrum olan TÜSİAD’ın, zımnen ve özneyi gizleyerek Cumhurbaşkanı adaylığı tartışmalarına katılma iştahı ise gözden kaçmayacak ölçüde ortadadır.

"MUHALEFET CENAHINI KONSOLİDE ETME ARAYIŞINDA"

Bahçeli'nin TÜSİAD’ın, hükümeti devirme, değilse bile yıpratma; dahası muhalefete ön açma operasyonun çatı kuruluşu haline dönüşmesi hukuksuz, anti demokratik ve gayri ahlaki bir savrulmada olduğunu belirttiği açıklamasında şu ifadeler yer aldı:

TÜSİAD muhalefet cenahını konsolide etme arayışındadır. O halde CHP’nin bir yandan tavşan adayları gündemde tutarken diğer tarafta yedek kulübesinde beklettiği TÜSİAD Başkanı’nı Cumhurbaşkanı adayı olarak tespit ve değerlendirmesi siyasi ve ideolojik ahlaklarıyla tutarlılık gösterecektir. Hiç kimse boşa sallayıp dolu tutmanın çabasında olmamalıdır. Üstelik sorunları tarif ederek bununla mündemiç sözde çözümleri paylaşan TÜSİAD yöneticilerinin ezberleri tekrarlamaktan öte sunumları inandırıcı ve ikna edici bir muhtevadan tamamen yoksundur. Saman altından su yürütme dönemi kapanmıştır.

"TÜRKİYE'DE SİSTEMİN İFLAS ETTİĞİNİ SÖYLEMEK ŞARK KURNAZLIĞIDIR"

Türkiye’de sistemin iflas ettiğini söylemek, ekonomik bir vizyon ortaya koymak yerine siyasi hedef takibine tevessül etmek baştan ayağa tutarsızlık ve şark kurnazlığıdır. Nitekim kurnazlığa gerek yoktur, buna aldanacak ve kanacak bir vicdan sahibi asla olmayacaktır.

Son söz olarak diyeceğim şudur: CHP’nin ve yanında-yöresinde yuvalanan marjinal muhalefet partilerin potansiyel Cumhurbaşkanı adaylarının eşkali belli olmaya başlamış, robot resmi de çizilmiştir. TÜSİAD Başkanı kendine güveniyorsa ve cesareti varsa sadece gizli kapaklı diyalogları ve al-ver süreçlerini ilan ve ifşa ederek ne kadar şeffaf ve demokrat olduğunu ispat edebilecektir.