Haber Merkezi

Yıllardır süren çatışmaların ve İsrail’in bombardımanlarının ardından, yıkılmış evlerine geri dönmeye çalışan Gazzeliler, Ramazan’ı hem fiziksel hem de manevi açıdan büyük bir zorluk içinde karşılıyor. Evlerinin büyük bölümü tahrip olmuş, altyapı ve temel yaşam koşulları neredeyse yok olmuş durumda. Ancak, buna rağmen, çoğu aile, yıkıntıların ortasında kalmaya ve Ramazan’ı, bu mübarek ayı, evlerinde geçirmeye karar veriyor.

YIKINTILAR ARASINDA İFTAR

Filistinliler, ateşkesin kırılganlığına rağmen yıkıntıya dönen Gazze'deki evlerine döndü. Onlarca aile, bölgede faaliyet gösteren sivil toplum kuruluşlarının desteğiyle harabeye dönmüş caddelerde kurulan iftar sofralarında oruçlarını açtı.

SAVAŞ KORKUSU ALTINDA RAMAZAN

Ramazan’ın ilk gününde, halk hem dini yükümlülüklerini yerine getirmeye çalışıyor hem de savaşın yeniden patlak vermesinden duydukları korkuyla endişe içinde. Ateşkese dair umutlar kısa vadeli kalıyor, çünkü birçoğu, savaştan sonra barışın kalıcı olup olmayacağı konusunda belirsizlik yaşıyor. İsrail ile Filistinli direniş grupları arasındaki ateşkesin sonlandırılmasının ardından, halk savaşın yeniden başlamasından korkuyor ve bu endişeyle Ramazan’ı geçiriyor.

AİLELER HER ŞEYE RAPMEN EVLERİNDE KALMAYI SEÇTİ

Refah’ta yaşam koşulları giderek daha da zorlaşırken, bazı aileler yıkılan evlerinde kalmayı tercih ediyor. Savaşın geride bıraktığı tahribatı göz önünde bulunduran bu aileler, daha güvenli bir bölgeye gitmek yerine, var olan minik hatıraları ve bağları koruma çabası içinde evlerine dönüyorlar. Geride kalan enkaz arasında, hayatlarını yeniden inşa etmeye çalışan bu insanlar, her gün karşılaştıkları zorluklarla mücadele ederken, Ramazan’ın manevi gücünden de umut bulmaya çalışıyorlar.